25 Nisan 2015 Cumartesi

YALANIN YÜZYILLIĞI


Sözde "Ermeni soykırımı", 100. yılına girdi dün. Her yerde aynı yalan söylendi. Osmanlı -Türkler- , Ermenileri katletmiş, onları öldürmüş sözde. Şimdi bizden kan parası ve kan toprağı almak istiyorlar. Ama hangi akla mantığa uymayan bir olay böyle gerçek gibi empoze edilip tazminat ve toprak alımı talep edilebilir ki. Ama işte bu olay yakında o raddeye gelecek. Bizim milletimizin parasına, alın terine kast edecekler önce, sonra her bir karışı kanla alınmış toprağımızı isteyecekler yüzsüzce. Hem de neyi bahane ederek hiç olmayan bir soykırım yalanını. Bu kadar basit değil. En azından olmamalı ama öyle. Yüzyıllık bir yalanın gücünü es geçmemek lazım. Peki nasıl yalan olduğu bu kadar bariz olan ve dahası yalan olduğu belgelerle kanıtlı bir olay yüzyıldır var ve hala devam ediyor. İşte burada bizim kabahatimiz başlıyor. Kabahatimiz ne mi? Üzerimizde çıkarı olan ülkelerin bizim lehimize olan gerçekleri, doğruları görmesi. Biz sadece bunu umarak bekliyoruz. Bu neyin beklemesi? Kim sen "Ben haklıyım." demeden senin haklılığını görür. İnsan ses çıkarmalı ki gerçekler gün yüzüne çıkmalı. Ama biz ne yapıyoruz? Susup oturuyoruz. Şimdiye kadar kaç tane çalışma yapıldı bu konu ile ilgili? Susup oturmak yerine en küçüğünden en büyüğüne kadar her Türkiye vatandaşı bilinçlenmeli ve haksızlığa karşı ses çıkarmalı. Elinden gelen her şeyle. Çünkü biz bugüne kadar ve gelecekte de hiç kimseyi katletmedik ve katletmeyeceğiz de. Çünkü biz insanlara hoşgörü ve adaletle yaklaşan, sevgi ve saygı ortamında kurulmuş güzel ilişkiler oluşturan ataların torunlarıyız. Biz "Yaratılanı sev yaradandan ötürü." diyen Yunus' ların "Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.Hoşgörülükte deniz gibi ol.Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol." diyen Celaleddin' lerin devamıyız. Biz ki insana insan olduğu için değer veririz. Bu insanlar bizi her gün doğrayıp biçmiş olmasına rağmen biz onları öldürmeyi bırak, onların can ve mal güvenliğini sağlamak adına savaş durumunda olmamıza rağmen bir çok masrafa girmiş onları savunması için birçok askeri görevlendirmiş bir milletiz. Soykırım yapmak nerede kaldı.

Sevgili okurlarım bu yazıyı dün yazacaktım ama pek vaktim olamadı ama bir günlük gecikme ile de olsa sonunda yayınladım. Eğer bu yazıyı yazmasaydım bir şeyler içimde kalırdı. Eğer yazmasaydım ses çıkarmayarak ülkeme ihanet etmiş gibi hissederdim kendimi. Lütfen en azından bir 5 dakika ayırıp Ermeni Tehciri ve Sözde soykırımını araştırıp bakın, öğrenin. Çünkü tarihimizi bilemli ve vatanımıza dört bir koldan sahip çıkmalıyız. Mehmet Akif' in çok sevdiğim bir iki dizesinde şöyle der "Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
 Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. "
İşte biz de sahip çıkmalı korumalıyız memleketimizi. Ve son olarak BİZ KİMSEYE SOYKIRIM YAPMADIK. SOYKIRIM İDDİASINI REDDEDİYORUM.!!!!!
Dipnot
Papanın "20. yüzyılın ilk soykırımı Ermeniler' e yapılmıştır." cümlesi ve papanın bu cahil düşüncesini esefle kınıyor ve sırf bazı emeller uğruna yapılan bu çirkin politikayı yüksek perdeden eleştiriyor asla doğru bulmuyorum.